TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya izin vermeyeceğiz” dedi.
TCMB Başkanı Karahan, 2024’ün ilk Enflasyon Raporu’nun tanıtımı amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi. Karahan, Merkez Bankası’nın görevinin fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu hatırlatarak, “Bu amaçla, bildiğiniz gibi, 2023 yılı haziran ayında parasal sıkılaştırma sürecini başlattık. Bu süreçte, politika faizini yüzde 8,5’den yüzde 45’e yükselttik. Miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi adımlarıyla parasal sıkılaştırmayı destekledik. Makroihtiyati çerçevede de sadeleştirme sürecini başlatarak piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırdık. Türk lirası mevduata geçişi teşvik ettik ve Türk lirası varlıklara olan talebi güçlendirdik” dedi.
‘EKONOMİMİZİ KALICI FİYAT İSTİKRARINA ULAŞTIRACAĞIZ’
Karahan, bu politikaların sonucu olarak, bir önceki Rapor döneminden bu yana, hem reel hem de finansal göstergelerin para politikasının doğru yolda ilerlediğini teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ediyoruz. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Uyguladığımız politikalar etkisini göstermeye başlamakla beraber, kalıcı fiyat istikrarına ulaşana kadar, politika duruşumuzu sürdürerek enflasyonu tahmin ettiğimiz patikada düşürecek ve orta vadede ekonomimizi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız. 2023 yılı son çeyreğinde enflasyon, önceki Rapor tahminleriyle tutarlı seyrederek, yıl sonunda yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyonun 2024 yılının ilk yarısına kadar artmasını beklediğimizi, tüm politika metinlerimizde, sunumlarımızda ve Enflasyon Raporlarımızda sizlerle paylaştık. Yüksek ve oynak seyreden enflasyon, emtia fiyatlarının 2022 yılı sonrasında düşüşe geçmesinin ardından, 2023 yılında giderek daha fazla talep kaynaklı hale gelmiştir. Ancak sıkılaştırma adımlarımızla talepte dengelenme süreci başlamıştır. Perakende satış hacminin büyümesi, 2023 yılının 2’nci yarısında belirgin şekilde yavaşlamış, kasım itibarıyla çeyreklik bazda negatife dönmüştür” diye konuştu.
‘KKM’NİN AZALMASINA YÖNELİK UYGULAMALARA DEVAM EDİLECEK’
Ardından Merkez Bankası’nın para politikası stratejisi hakkında bilgi veren Karahan, “Bu süreçte, kademeli ve bütünsel bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmayı destekleyici uygulamaları devreye aldık. Bu kapsamda, bankacılık sistemindeki fazla likiditeyi miktarsal sıkılaştırma ile sterilize ediyoruz. Ayrıca, iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla, seçici kredi sıkılaştırmasını uyguladık. KKM’nin azalmasına ve Türk lirası mevduatın payının artmasına yönelik uygulamalara devam edilmektedir. Tüm bunlara ek olarak, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla, 2023 temmuz ayından itibaren zorunlu karşılık düzenlemeleriyle 1 trilyon Türk lirasından fazla likidite sterilize edilmiştir. Bu noktada belirtmek isterim ki politika faizinin mevcut seviyesi gerektiği müddetçe sürdürülecektir. Bu süreçte iki ana koşul gözetilecektir; bunlardan ilki, aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda; ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izleyeceğiz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergeleri takip edilecektir. Öte yandan, enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma öngörülmesi halinde, parasal sıkılık gözden geçirilecektir. Bu süreçte; enflasyon beklentileri, fiyat belirme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminimizden belirgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadelerini kullandı.
‘2025 SONU ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 14’
Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, ara hedeflere bağlılığı yansıtacak şekilde, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği bir görünümün esas alındığını işaret eden Karahan, şöyle dedi:
“Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminleri bir önceki Rapordaki haliyle korunmuştur. 2024 yıl sonu tahmini yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmini ise yüzde 14 olarak tahmin edilmektedir. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 30 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir. Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülmektedir. 2024 yılı tahminimizi korumamızda, bir dizi faktörün birbirini dengelemesi etkili olmuştur. Ücret ayarlamaları ve kamu harcamaları nedeniyle, 2024 yılı birinci çeyreğinde önceki Rapora göre çıktı açığının daha yukarıda olacağını tahmin ediyoruz. Sıkı para politikası ve maliye politikasının eş güdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme sürecinin devam edeceğini de değerlendiriyoruz. Bu görünüm altında, çıktı açığı tahmini güncellememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan artırıcı yönde etkilemiştir.”
‘AMACIMIZ, ENFLASYONU HEDEFLEDİĞİMİZ PATİKADA DÜŞÜRMEK’
Enflasyonun tepe noktasına ulaşacağı mayıs sonuna kadar, ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkilerin görüleceğini bildiren Karahan, şunları kaydetti:
“Mayıs sonrasında, yıllık manşet enflasyonda hızlı bir düşüş göreceğimiz, dezenflasyon dönemine gireceğiz. Bu dönemde olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. Bu süreçte, iç talepteki dengelenmenin devamı, ücret güncellemelerinin tamamlanmış olması ve manşet enflasyondaki düşüşün beklentilerde oluşturacağı ilave iyileşme önemli rol oynayacaktır. Böylelikle, mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun önce yüzde 2,5’in altına, yılın son çeyreğinde ise yüzde 1,5 civarına gerileyeceğini öngörüyoruz. Görevimiz ve amacımız, enflasyonu hedeflediğimiz patikada düşürmektir. İç talepte dengelenme sürecini, kredilerdeki normalleşmeyi, Türk lirasına geçişi ve bunlarla birlikte fiyatlama davranışlarında iyileşmeyi parasal aktarım mekanizması içinde bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Türk lirası mevduata geçiş süreci de tasarladığımız biçimde gerçekleşmektedir. Mevduat faizi ve kredi arzı tarafında, parasal aktarımı zayıflatan oynaklıklara izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede, likidite sterilizasyonuna ön alıcı bir anlayışla ve güçlü şekilde devam edeceğiz. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin bir bozulma öngörülmesi durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir.”