Kira artışında yüzde 25 sınırı ve zorunlu arabuluculuk sistemi, kiracı-ev sahibi arasındaki anlaşmazlığın çözümünde yetersiz kaldı. Uzmanlar geçen yıl 22 bin adet olan tahliye davası sayısının bu yıl 100 bini bulabileceğine dikkat çekti.
Sözcü’de yer alan habere göre, Gayrimenkul Hukukçuları Derneği Başkanı Ali Güven Kiraz, kira artışında yüzde 25 sınırı uygulamasının geçici bir düzenleme olduğunu anımsatarak, “Geçici düzenlemeler kalıcı olamaz. Bunun devam etmesi mal sahipleri açısından mağduriyeti artırdı. Mal sahipleri evlerini ya boş bıraktı ya da kiracıya tahliye davası açtı. 2022’de açılan tahliye davası sayısı 22 bindi. Bu yılın ilk 6 ayında açılan tahliye davası sayısı ise 47 bin. Bu rakam yıl sonuna kadar 100 bine ulaşabilir. Çok travmatik bir rakam” dedi.
“Zorunlu arabuluculuk uygulaması ise kiracı ve mal sahibi arasındaki yapısal soruna değil, yargısal soruna çözüm için getirildi” ifadelerini kullanan Kiraz, “Kiracı-mülk sahibi zaten öncesinde de birbirleri ile itilaflıydı. Taraflar öncesinde konuşuyorlar, ihtar çekiyorlar, tartışmaları zaman zaman sokağa yansıyor, sonrasında da mahkemelik oluyorlar. Süreci düşündüğümüzde arabuluculuk, tahliye davalarında yüzde 90 başarısız olur. Kira tespit davalarında ise rakamsal bir uyuşmazlık olduğu için başarı oranı yüzde 30’lara çıkabilir. Ancak tahliye ve kira tespit davalarının toplu olarak aynı mahkemeye gittiğini düşünürsek, 10 dosyadan 2’si mahkemeye gitmeden çözülebilir. 8 dava mahkemeye gitmeye devam eder, mahkemelerin kilitlenmesi sorunu da sürer. Bu uygulamaların Cumhuriyet tarihinin en ciddi kiracı mal sahibi çatışmalarının yaşandığı dönemde çözücü bir etkiye sahip olduğu inancında değilim” diye konuştu.