4 gün başı ağrıyor sandı, eve gelen temizlikçi anladı! 23 yaşında büyük kâbus
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – İngiltere’nin Brentwood kentinde yaşayan 23 yaşındaki Alex Bowles arkadaşlarıyla son derece eğlenceli bir gece geçirmişti. Ancak sabah uyandığında ‘akşamdan kalma’ olarak nitelendirdiği anlamsız hareketler sergiliyordu. Dinlenince geçeceğini düşündüğü bu davranışları da sayılı saatleri olduğunun göstergesiydi. Evlerindeki temizlikçi durumu fark ettiğinde ise hastaneye kaldırılmış ve geriye umutlu bekleyiş kalmıştı. Her yıl 6 milyon kişiyi öldüren hastalığın pençesine düşen genç kadının başına gelenler aslında pek çoğumuzun dikkate alması gereken detaylar barındırıyor.
HER ŞEYİ EVE GELEN TEMİZLİKÇİ FARK ETTİ
23 yaşındaki Alex Bowles cumartesi sabahı gözünü açtığında şiddetli bir baş ağrısı hissediyordu. Genç kadın önceki gece arkadaşlarıyla eğlenmeye gitmiş ve alkol almıştı. Baş ağrısının sebebinin bu olduğunu düşünerek hafta sonunu evde dinlenerek geçirmeye karar verdi. Pazartesi de işe gidecek hali yoktu, istirahate devam etmek istedi. Kendine olduğunu anlamayan Alex Bowles’ın yaşadıklarının ‘akşamdan kalmalık’ olmadığını fark eden ise evine gelen temizlikçi oldu. ‘Kafasının yarısı yokmuş’ gibi hisseden Alex’in konuşurken sözlerini karıştırdığını ve anlamsız şeyler söylediğini fark eden yardımcısı genç kadının hastaneye kaldırılmasını sağladı. 4 gün boyunca kendini iyi hissetmeyen Alex’in temizlikçisi evine geldiğinde onun yardıma ihtiyacı olduğunu hemen anlamıştı. Alex o anları şöyle anlatıyordu:
“Temizlikçimle sohbet etmeye başladım, mantıklı konuştuğumu düşünüyordum. Aslında geveliyor ve anlamsız konuşuyordum. Ben konuştukça temizlikçim daha çok endişelenmeye başladı. En sonunda da anneme haber vererek ambulans çağrılmasını sağladı.”
Sağlık görevlileri hızla Alex’in evine geldi. Bir şeylerin ciddi şekilde ters gittiğini anladılar ve onu hemen hastaneye götürdüler. Ancak risk henüz bitmemişti. Hastanede yaşadıklarıyla ilgili konuşan Alex Bowles, “Geldiğimde bazı gecikmeler oldu. Zaman geçtikçe durumum daha da kötüleşiyordu. Hastane zemininde pijamalarımla yatarken, tam bir karmaşa içindeydim. Sürekli oturmam söylendi ama fiziksel olarak yapamadım. Sonunda bana bir yatak verildi. Vardiyadaki doktorlar şiddetli bir baş ağrısı yaşadığımı düşündüler. Ancak şans eseri bir doktor eve gitmeden önce beyin tomografisi çektirmemi istedi. İşte ne varsa o zaman ortaya çıktı” diye konuştu.
Alex Bowles (sağda) ile annesi Karen Bowles (solda)
Alex Bowles hem iskemik hem de hemorajik felç geçirmişti, beyninde pıhtı ve kanama vardı. “İnmenin büyük ihtimalle birkaç şeyin birleşiminden kaynaklandığı söylendi: 1 ay önce Vegas’a yaptığım uzun mesafeli bir uçuş, ülseratif kolit için kullandığım ilaçlar ve doğum kontrol hapı” diyen Alex, bugün hâlâ kendisine yapılan basit şakaları bile anlamakta güçlük çekiyor, insanlarla sohbet ederken geride kalabiliyor. Bu hikâyede en çarpıcı olan ikinci detay ise Alex’in felç geçirmesinden 4 yıl sonra annesi Karen’ın de aynı şeyleri yaşaması oldu. Karen’ın da aynı kızı gibi başı ağrıyordu ve arkadaşı düzgün konuşmadığını fark etmişti. O zamanlar 53 yaşında olan Karen yaşadıklarıyla ilgili, “İnme geçirdiğimde sağ bacağımda ve kolumda zayıflık hissettim. Bir süre ailem ve arkadaşlarımın olduğunu hatırlayamadım ve kendime yemek yemeyi hatırlatmak için mutfağa notlar asmak zorunda kaldım. Hâlâ zorluklar yaşıyorum. Eğer yorulursam tökezleyebilirim çünkü sağ bacağım tembelleşiyor. Artık benim için her şey çok zorlu” dedi.
‘TEMEL NEDENİ ÇEVRESEL FAKTÖRLER’
Dünya İnme Organizasyonu her yıl yaklaşık 14 milyon kişinin felç geçirdiğini, yaklaşık 6 milyon kişinin inme ya da inmeye bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtiyor. 2018 yılından beri giderek artan inme oranları da her 0,8 saniyede 1 kişinin inme geçirdiğini ortaya koyuyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi, Avrupa Baş Ağrısı Derneği, Dünya Baş Ağrısı Derneği ve Avrupa İnme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Derya Uludüz inmenin genç yaşta da görülebileceğine dikkat çekerek, hastalığın görülme riskini artıracak faktörleri sıraladı. Prof. Dr. Uludüz genç yaşta görülebilecek inmeyle ilgili, “Genç erişkinlerde ve hatta çocukluk çağında bile inme görülebiliyor. Yaşa bağlı gelişen inmelerde en sık risk faktörleri; yüksek tansiyon, kalpte özellikle atriyal fibrilasyon dediğimiz ritm bozuklukları, diyabet, obezite ve damar sertliğidir. Genç yaşlarda görülen inmelerde ise çevresel faktörler temel rolü oynar. Yoğun sigara ve alkol kullanımı damar sağlığını bozarak inme riskini artırır. Yağlı ve bol karbonhidratlı, tuz ve şekerden zengin beslenme düzeniyle beraber gelişen obezite gençlerde temel inme nedenlerinden biridir. Düzenli egzersiz yapmamak, stres ve depresyon inme riskini tetikleyebilir. Tüm bunların yanı sıra genç kişilerde damarlarda kan yapısında pıhtılaşmaya neden olan hastalıklar, beyinde damarsal yapısal bozukluklar, ve genetik olarak damarlarda tıkanma veya kanamaya yol açan hastalıklar inmenin sebebidir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Derya Uludüz hem Alex’in hem de annesinin yaşadığı inmede genetik faktörlerin ne kadar etkili olduğunu da şöyle değerlendirdi:
“İnmenin çevresel ve yaşam tarzı faktörleri yanı sıra genetik yönü vardır. İnme öyküsü olan ailelerin birinci derece akrabalarında inme riski artabilir. Kan hücreleriyle ilişkili olan ve kanın yoğunlaşmasına neden olan ailede var olan genetik hastalıklar inme riskini artırır. Ancak unutulmamalıdır ki genetik hastalıkların varlığı tek başına inme riskini daha düşük oranda tetikler yani bu durum çevresel faktörler açısından sağlıklı yaşayan kişilerde nadir görülüyor.”
TAMAMEN İYİLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?
Alex Bowles hastaneye kaldırılmadan önce düzgün okuyamıyor, yazamıyor ve konuşamıyordu. Bugün 32 yaşında olan Alex hâlâ yorgunluk yaşıyor ve söylenenleri, okuduklarını anlamakta problem çekiyor. Ölümle sonuçlanan çok sayıda inme vakası olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Uludüz, vakalarda iyileşme ve ölüm oranlarını da değerlendirdi.
“İnme en sık ölüm nedenlerinden biridir. İnme sonrası ilk 1 ay içinde ölüm yüzde 30’lara varabiliyor. Acil müdahaleyle 3 kişiden biri kurtarılabilir ve 7 kişiden biri tamamen sağlığına kavuşabilir” diyen Uludüz, sözlerini şöyle noktaladı:
“İlk 1 yıl içinde 4 inme hastasından 1’i inmeye bağlı komplikasyonlar dediğimiz tablolarla kaybediliyor. Akciğer enfeksiyonları, beyin dokusu hasarının kötüleşmesi ile inmede ayrıca yaşla birlikte ölüm riskinin arttığını biliyoruz. Hemorajik inme olgularında ilk 30 günde ölüm oranı yüzde 40-50 civarındadır. Hastanın diğer komorbid hastalıkları inme riskini artırabilirken, erken müdahale bu riski ciddi oranda azaltır. İnme geçirmiş kişiler ilk 1 yıl içinde inmenin tekrarlaması açısından daha yüksek bir riske sahiptir. Bu açıdan özellikle yaşam şekli ve komorbid diğer hastalıklarının düzenlenmesi önem taşır. Egzersiz, sigara, alkol tüketiminden kaçınma, sağlıklı bir beslenme düzeni, tansiyon ve şeker düzeylerinin kontrolü, kilo ayarlanması gerekir. İnme geçiren kişilerde yaşadıkları travma yanı sıra fonksiyon kayıplarının varlığı duygusal ve psikolojik sorunları beraberinde getirir. Depresyon ve anksiyete bu hastalarda sıktır ve hızlıca tedavi edilmeli. Unutulmamalı ki inme hastalarının bir kısmı tamamen iyileşebilirken diğerleri kalıcı hasar ve engellilik yaşamak zorunda kalabilir. İyileşme ilk 6 ay içinde en hızlı gerçekleşir, zaman ilerledikçe iyileşme süreci daha zorlaşacaktır.”